Cin Azabı Filmi Oyuncuları ve Konusu
Cin azabı 13 eylül 2019 yapımı yönetmenliğini Onur Aldoğan’ın yaptığı başrollerini ise Aydan Akboğa Nalan Olcayalp ve Sinan Taşkan’ın oynadığı filmdir. İstanbul’da yalnız başlarına yaşayan bu çift yakında anne baba olacakları günü iple çekerler. Çünkü Zeynep hamiledir. Kemal çalıştığı için Zeynep zamanlarının çoğunu evinde yalnız geçirir. Kemal ise çalışmak zorunda olduğundan İstanbul’a geri dönmek zorunda kalır. Fatma anne ise bu gidişten hoşnut değildir. İnancına göre hamile bir kadın yalnız bırakılmamalıdır.Yalnız bırakılırsa eğer cinler anne ve bebeğe zarar verebilir düşüncesindedir.. Bunun örnekleri köyde yaşansa da Kemal inanmaz ve bu düşünceyi reddeder. Konu ile ilgili Kemal annesinin Zeynep’e söylememsi konusunda uyarır. Zeynep’in yaşayan akrabası yoktur. Kemal’inse bir tek köydeki anası vardır. Oğlunu bir türlü ikna edemeyen annenin korktuğu başına gelmiştir. Ev cinlerin istilası altındadır. Kemal’e bu hurafe gibi gelse de oldukça tenha olan bu köyde cinler Zeynep’in bebeğinin etrafını sarar. Bu film tamamen gerçek hikayeden uyarlanmış ve senaryosu da yönetmene aittir.
Köydeki ev insan yaşamından uzaktadır. Gereken ihtiyaçları sağlamak için anne gidince Zeynep yalnız bırakılır. Oysaki hamile kadının yalnız kalmaması gerekmektedir. Ve daha ilk geceden kabuslar gelmeye başlar. İlk önce rüya gördüğünü sanan Zeynep önemsemez. Eşinin annesi ısrar edince ses ve sonrası korkunç bir kadın sureti gördüğünü anlatır. Anne bir saatliğine dışarı çıkmak zorunda kalır. Bu arada anne hocaya durumu izah eder ve hoca muska yazar ve sürekli takmasını ister. Anne gelinin yanına gelip uygun bir dille ürkütmeden rahatlaması için yaptırdığını söyler. Ama artık anne de tedirgindir. Sesleri oda duymaya ve görüntülere rastlamaya başlar. Sürekli Allaha dua etmektedir ama oda korkmuştur. Tüm bu olanlardan habersiz Zeynep yakında kısa sürelide olsa gelecek eşi Kemal’i beklemektedir.
Musallat olan şey annesinin görüntüsü ile gelip Zeynep’in boğazına sarılınca anne korkar ve tekrar hocaya gelini ile gider. Hoca inanması dua etmesi ve muska takması konusunda uyarır. Konu üzerine çağrılan Kemal konuyu anlamak istemez gördüklerini de hamililiğe bağlar. Buda yetmezmiş gibi Kemal define mevzusuna takılır. Zeynep’i artık zor günler beklemektedir. Kemal ordayken de durum değişmez. Zeynep artık duruma anlam veremese de korkunç yüzler görür ama bu hızlı geçişlere gene anlam veremez. Bir yabancıdan aldığı define bilgisinin peşinde Kemal koşmaktadır. Hoca dua ederken Zeynep içinde eder çünkü olay daha önce de yaşanmıştır. Anne ise sürekli dua ve namazdadır. Anne sürekli tedirgindir. Bu durumu sakladığı gelinine uygun bir dille uyarır. Üç harflilerin sevdiklerin suretiyle özellikle geldiğini bu yüzden anlayamayacağını anlatır. Kemal’e hazine haritası veren adam aslında üç harflidir ve aileye musallat olmaya başlamıştır. Konuya hocada dahil olur. Annenin ölümü ve Kemal’in zengin olma adına define peşinde koşması Zeynep’inde sonu olmuştur. Bu filmde mutlu son yazık ki yoktur. Film oldukça sade br köy yaşamı ve burada yaşayan bir annenin ve geçmişte bu konuya benzer yaşanmış hikayenin tekrarlaması ekseninde dönüyor. Eskiler hamile kadının asla yalnız bırakılmaması fikrine hala hakimdir. Bebek doğduğunda bile kırkı çıkana kadar bebek ve anne gece gündüz yalnız bırakılmaz beklenir. Korku filmlerin olması müzik ve mekan uygun olsa da karakterler rollerinde başarılı değiller gibi görünüyor. Korku sevenlere bir alternatif olarak sunulabilir.