Korku filmleri içerisinde yer alan bu tarz filmler izleyicinin dikkatini çekme konusunda oldukça işlev sahibi olmuştur. İlk çıktığı andan itibaren yoğun bir ilgiyle karşı karşıya kalan Sir Ayet korku filmi sevenler için güzel bir tercih olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendisi vizyona girmeden önce de yoğun bir merak duygusuyla beklenen ünlü film bu anlamda korku filmlerinin ülkemizde ne kadar popüler olduğunu da gözler önüne sermiştir. Sinema severler genel anlamda bu içerikteki filmlere karşı oldukça yoğun bir merak içerisine girerler ve bu tarz yapımların vizyona girmesi için gün sayarlar. Sabırsızlıkla bu filmin çıkmasını bekleyenler arasında filmin vizyona girmesinden itibaren gişelere akın eden pek çok izleyici yer almaktadır. Ancak her filmde olduğu gibi Sir Ayet filminde de olumsuz yorum yapan pek çok izleyici bulunmuştur ve bu durum bazı yorumlara yansımıştır.

Genel olarak korku filmleri için beklenti yüksektir ve izleyici ekranda gördüğü bu filmlere karşı oldukça beklentisi yüksek bir şekilde yaklaşır. Çünkü korku filmlerinde konudan sapma ve olayın dışına çıkma gibi durumlar türün tamamen yok olmasına neden olmaktadır. Bu anlamda izleyici bu konuda daha seçici davranmakta ve korku duygusunun ön planda olmasını ummaktadır. Filme göz atıldığında onun genel anlamda başarılı bir yapımın ürünü olduğu ortaya çıkmaktadır ve kendisi ilk çıktığı andan itibaren adından sıkça söz ettirmeyi başardığı göze çarpmaktadır. Bazı izleyiciler efektleri ve konunun gidişatını başarılı bulmasa da onlarla aynı fikirde olmayan ve filmi beğenen pek çok izleyici de bulunmaktadır. Bu anlamda farklılıklara neden olan filmde bazı kusurlu bulunan durumların varlığını mevcut bulan seyirci de yorumlarına bunu yansıtmıştır.

Korku filmleri arasında bulunan dabbe, siccin gibi filmler ve serileri izleyicinin merak duygusunu daima ön plana çıkarmayı başaran yapıtlar arasındadır. Çünkü izleyici bu tarz konularda daha farklı duygular hissetmektedir ve genel anlamda bu tarz yapıtların nasıl olacağı merakla beklenir. Çünkü olağanüstü ögelerin yer aldığı bu yapıtlarda gerçek ve gerçek dışı pek çok olaya rastlanmaktadır. Bu yüzden de izleyici gerilimi hat safhada yaşamak iste ve yaşanan gerilim dolu anları hissetmek arzusuna takılır.  Bu anlamda da yönetmenlerin bu tarz filmler ortaya koyarken daha dikkatli olmasında fayda vardır.

Filmin Özeti

Bir  kadının kocası öldükten sonra hayatının nasıl alt üst olduğunu anlatan bu filmde oldukça çarpıcı olaylar yaşanmaktadır. Hicran kocası öldükten sonra hayatı tepetaklak olan bir kadındır ve eşinin ölümü onu çok sarsmıştır. Bu yüzden aradan uzun bir zaman geçse bile kocasını unutamaz ve onun ölmesinin yarattığı acıyı bir türlü dindiremez. Kendisi bu süreçte çocuğundan destek bulur ve eşinin ölümüyle beraber ona sığınır. Kızı da onu yalnız bırakmaz ve annesinin bu olumsuz psikolojiden bir an önce kurtulmasını ister. Hicran isimli bu kadın yaşadığı acıyı hafifletmeyi ister ancak bunu hiçbir şekilde başaramaz. Kendisi daha sonra çocuğu çok istediği için bir psikoloğa görünür. Psikolog denetimi altında tedaviye başlayan bu kadın doktorun söylediği ilaçları düzenli bir şekilde kullanmamaya başlar. Kendisi bu ilaçları kullanmayıp psikolojisinin başka bir yere gittiğinde düzeleceğini düşünür. Bu yüzden de şehrin dışındaki bir evde yaşamaya karar verir ve İstanbul’dan başka bir şehre taşınır. Kızı okuluna devam etmek zorundadır bu yüzden onunla gelmez ve kadın tek kalır.

Gizem bir gün okuldayken kendisine bir telefon gelir ve bu telefon onu şoka uğratmaya yetmiştir. Kendisi annesinin yanına gitmek için yola koyulduğunda yanında bazı arkadaşları da onula gelerek kendisini yalnız bırakmamıştır. Fakat eve geldiğinde karşılaştığı sahne onu tekrar şoka uğratmıştır ve artık korku dolu zamanlar geçirmesi hiç de uzak değildir. Müziklerini Ozan Demir’in ortaya çıkardığı Sir Ayet pek çok kişi tarafından başarılı bulunmuş ve bu içerikteki filmler arasında olumlu yorum alan yapıtlardan bir tanesidir.

Filmin Oyuncu Kadrosu

• Demet oran
• Aydan akboğa
• Sinan taşkan
• Gizem terzi
• Burak küçük
• İlayda özenses

Filmin Teknik Ekibinde Yer Alan İsimler

Yönetmen: ONUR ALDOĞAN

Senaryo: ONUR ALDOĞAN

• İman Tahsin
• Sinan taşkan
• Mustafa köse
• Çağatay uysal
• Özgür yılmaz
• Zeynep levi
• Sema beker
• Anıl buldu

Bu şaşırtıcı ve merak uyandıran Şeytan Tohumu filminin konusu kısa zamanda insanlara yayılmış ve birden çok fazla konuşulan bir konu haline gelmiştir. İnsanlar kendi aralarında Şeytan Tohumu filmini bol bol konuşarak daha da yaygınlaşmasını sağlamıştır. Korku filmlerinin insanlar üzerinde etkisinin daha da artmasına ve korku seviyesini daha üst seviyeye çıkmasını sağlayan başka bir konu ise Şeytan Tohumu filminin gerçek hayattan yaşanmış bir olaydan yeşillendiğini ve bu şekilde üzerinde çok fazla değişiklik yapılmadan filmi uyarlandığının bilinmesidir. Bundan dolayı insanlar üzerindeki etkisini daha fazla arttırmış ve daha fazla ilgi çekmeyi başarmıştır. Korku filmlerinde sen ne yapıyorsun be çekimlerin çok önemli olmasının yanı sıra ha hikâye’nin gerçek hayattan alınması da en az onlar kadar önemlidir. İzleyicinin filmi izlerken bu olayların gerçek hayatta da olduğu düşüncesine kapılması filmin amacına ulaşmasında çok yardımcı olacaktır. Aslında hepimizin de bildiği üzere ve çoğu filme konu olan şeytan çıkartma olayından da esinlenen bu film kendi senaryosu içerisine bunu katması ile birlikte daha da dikkat çekmiştir. Bu korku filmleri izleyiciler tarafından çok sevildiği ve sıkılmadan tekrar tekrar izlenebileceğini bilen senaristler ve yapımcılar bu filmi çekerken bu tür konuların üzerinde esinlenmek ten daha çok birebir geçirme yaparak ufak dokunuşlarla bile gerek duymadan konuyu işlemişlerdir. Bu düşüncenin kanıtı ise filmin çıktıktan sonraki zaman içerisinde kısa zamanda popüler hale gelmişse çok sevilmesi kanıtlar niteliktedir. İsmi Emily olan küçük kız orta düzey bir ailenin en küçük kızıdır ve anne babası ayrılmıştır. Bu kız yaşadığı bu kötü olaylardan sonra bir de üstüne kendisine musallat olan lanetli bir ruhtan kurtulma çabası Şeytan Tohumu filminin ana konusudur. Babasının tam bir işkolik olması aile ilişkilerinden uzak kalmasını yeterince kızı ilgilene memesi ve evden çok işlerine ayırdığı vakit ile annesiyle düzeyli bir ilişkiden çok kötüye giden bir ilişkileri olduğu için kavgalara sebep olmuştur.

Konusu

2004 yılında gerçekleşen bu olay bir üniversite öğrencisinin elindeki bir kutuya satmak istemesi üzerine eBay sitesinden bunu açık arttırmaya koymasıyla başlamaktadır. Üniversite öğrencisinin başkasından aldı bu kutudan kurtulmak istemesinde birçok sebep vardır. Kutu eline geçtiğinden beri hiçbir işi düzgün gitme yemekle birlikte kendisinin başına sürekli kötü olaylar geldiğini ve psikolojinin bozulduğunu fark etmesiyle satmak istemiştir. Normal gündelik yaşamında ilerlerken bu kutu hayatına girdiğinde birçok şeyin değiştiğini fiziken ve ruhen fark etmiştir. Uğursuzluklar ve olumsuz olaylar kendisinde olduğu gibi kutuyu aldığın kişi de de olduğunu öğrenmişti be bu olayların tamamen kutunun yüzünden gerçekleştiğine inanmıştır. Bunlardan sonra en çok merak edilen şey ise bu kutunun içerisinde ne olduğu içerisinde olan şeylerin hikâyesinin ne olduğu ve neden bu kadar uğursuzluk ve şanssızlık getirdiğidir. Bukoz içerisinde başka bir kötü niyetli insan tarafından yerleştirilmiş bir parça seç kurutulmuş ve tomurcuk halinde olan bir gül, beyaz ve daha önce birkaç kez kullanılmış bir halde olan bir mum ve Dibbuk ismiyle de bilinen ve gerçek anlamı olan içinde şeytani güçlerin olduğu bilinen bir lanetli ruh çıkmıştır.

Babasının bu aileden uzak tavrı aile arası ilişkileri oldukça kötü etkilemiş ve kızının kendi içine kapanmak ve dışa dönük olmasını sağlamıştır. Annesi de boşanma sonrasında kendisine yeni bir ilişki bulmuş ve zamanının çoğunu bu kişiyle ilişkilerini ilerletmek için kullanmaya başlamış. Fakat bu tanıştığı yeni kişiden çok hala o eski kocasına düşünmektedir ve bu arada kaldığı psikolojik durum onunda kızı ile ilgilenen memesini sebep olmuş ve kızından uzaklaşmıştır. Anne ve babanın arasındaki ilişkiler ve birbirlerinden kopuk olan yaşamları kızın oldukça etkilemiş ve psikolojik olarak sorunlar yaşamasına sebep olmuştur. Bu ailenin en küçük kızının kendi içinde bunalıma girmesi üzerine bir de ona lanetli bir ruhun musallat olması hayatının geri kalanında çok zorlanacağını ve üstesinden gelemeyeceğini düşünmüştür. Bu film anne baba abla ve emly rolünde oynayan oyuncuları ile birlikte gerçekten güzel bir film olduğunu kanıtlar nitelikte. Genel olarak önceki yayınlanan şeytan çıkartma filmlerinden çok daha izlenebilir ve hemen hemen benzer olan bu film oyuncularıyla çekim kalitesi ile ve gerçek yaşamdan alıntılanmış bir hikâye olmasıyla çok fazla sevilmeye ve popüler olmayı başarmıştır. Bilindik yöntemler ve bilindik konular onları ele alarak başarılı olmak basit olarak gözükse de bunu yapmak hem senaristler hem de yazarlar için oldukça zor bir durumdur. Fakat bu film gerek konusuyla gerekse oyuncu kadrosuyla bütün dikkati üzerlerine çekmiş ve gerçekten izlenebilir bir film ortaya koymuştur. Şeytan çıkartma filmlerin içerisinde bulunan haçlar ve din adamlarından çok zeytinyağlı sular gibi farklı farklı farklı metotlar kullanarak bunu da başardığını söyleyebiliriz. Bu film başlangıçta Yahudilik üzerine yüzeysel bir aktarım yaptıktan sonra izleyicisi ile arasında kurduğu bağı daha da artırarak film başlangıcını yapıyor izlediği bu yol hem kendi içerisinde çekiyor hem de filmi sürükleyici bir hale getirilmesini sağlıyor. Araya giren birkaç sahne filmin geneline hakkında ufak bir bilgi verse de hem merak uyandırıyor hem de devamı için bir fikir edilmesini sağlıyor. Bu farklı yollar kullanması filmin çekiminde veya konusunda diğer filmleri göre farklı olduğu konusunu size düşündürmesin. Tamamen önceki filmler gibi benzerlikleri bulunan ve klişeler ile doldurulmuş fakat bunu güzel bir şekilde işlemiş ve izleyicisine sunmuştur. Filmin asıl şaşılacak kısmında tam olarak bulun önceki filmler ile benzerlikleri ve hemen hemen aynı konuları işlemesi ve buna rağmen izleyicisine ulaşabilmesi ve daha net popüler bir hale gelebilmesi dikkat çekmiştir. Bunun en büyük etkenliği ise korkuyu ve heyecanı verdiği sahnelerde yapılan animasyon çalışmaları gerçekten olağanüstü bir güzellikte olmasıdır. Özellikle film içerisinde bulunan MR çekim sahnesi benim de olduğu gibi bütün izleyiciler üzerinde çok kuvvetli bir etki bıraktığını ve hayal gücünün son noktasına kadar kullanıldığını bize kanıtlamıştır. Bazı korku filmlerinin aksine gerçekleşmiş olan olumlu bir başka olay ise en küçük ana karakterin fiziksel olarak abartılmış bir şekilde başka hallere girmesini işlememeleridir. Gerçek hayattan da esinlenen bu filmde bunu aktarırken bu abartılarak açmamaları filmi daha gerçekçi ve hedeflerine ulaşmaya yönelik olduğunu göstermiştir.  Yenilik olarak sınıfta kalmış diğer korku filmlerinin aksine farklı bir yol izlemem iş tamamen benzerlikler ve aynı hikâyeden devam eden bu film çoğu kişi tarafından başarısız bir konumda yer almıştır. Bu başarısızlığın yanında çok fazla ile izlenmesinin asıl sebebi ise gerçek hayattan esinlenilmiş olmasıdır. Filmin bu özelliği dışında izleyicisini sunduğu farklı bir hikâye veya olaylar yoktur.

Oyuncular ve Diğer Önemli İsimler

Bu anlattığımız filmin yönetmeni ise Danimarkalı bir yönetmen olan Ole Bornedaldır. 2005 yapımı olan bu film daha farklı filmleri de kaleme alan Juliet Snowden ve Stiles White kişileri tarafından ele alınmıştır. Senaristleri ise Juliet Snowden ve Stiles Whitedır.

Oyuncuları;

Jeffrey Dean Morgan- Rolü: Clyde Brenek

Kyra Sedgwich- Rolü: Stehanie Brenek

Natasha Calis- Rolü: Em

Grant Show- Rolü: Brett

Madison Davenport- Rolü: Hannah

Rob LaBelle- Rolü: Russell

Jay Brazeau- Rolü: Profesör McMannis

Quinn Lord- Rolü: Öğrenci

Şeytan-ı Racim isminden dolayı vizyona girmeden önce oldukça merak uyandıran bu yapım yayınlandıktan sonra da çok fazla ilgiyle karşı karşıya kalmıştır. Diğer alemlerden olan varlıklarla alakalı bir film olan Şeytan-ı Racim’ e karşı beklenti oldukça yüksekti. Bu anlamda yoğun taleple karşı karşıya kalan film bazı seyirciler tarafından oldukça beğenilse de kendisine olumsuz görüş sarf edenlerin varlığı da mevcuttur. Bu durumda kişilerin film zevkinin değişmesinin yanı sıra filme olan bakış açısı da önem arz etmektedir. Ayrıca bir filmden ne beklendiği oldukça önemli olup kişi bu anlamda filmin beklentisini tatmin etmesini ister. Genel anlamda incelendiğinde bu tarz filmler özellikle ülkemizde çok popüler olmuştur ve bu tür yapıtlara olan ilgi epey fazladır. Çünkü genel olarak filmin içerisinde yer alan konu insanların çok fazla dikkatini çekmekle beraber günlük hayatta da bazı insanların araştırma yaptığı detaylar arasındadır.

Korku filmi düşkünleri açısından da çok talep gören Şeytan-ı Racim farklı yorumlara rastlamıştır ve kendisi hakkında birçok olumlu yorum da mevcuttur. Genel anlamda görüntü ve ekrana yansıma anlamında bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmayan film efektler açısından da bazı kişiler tarafından başarılı bulunmuştur. Arkın Aktaç’ın yönetmen koltuğunda oturduğu bu film 7 sene önce vizyona girmiştir. Kendisinin senaristliğini Murat Toktamışoğlu kaleme almıştır. Kendisiyle alakalı bazı çalıntı iddiaları bulunan bu yapıt bu anlamda olumsuz eleştirilere maruz kalmıştır. Film insanların zevkine göre farklılık gösteren bir başarı derecesine sahiptir.

Filmin Özeti

İki üniversiteli gencin yaşadıkları çerçevesinde gelişen olaylar zinciri bu hikayenin içeriğini oluşturmaktadır. İstanbul’da yaşayan bu iki gencin hayatı bir anda değişmektedir ve olaylar hiç beklemedikleri bir şekilde gelişerek birtakım olumsuz durumlara razı olacaklardır. İsimleri Salih ile Emrah olan bu iki kişi günlük hayatlarına devam ederken bazı olaylarla karşı karşıya kalır. İstanbul’da yaşayan bu iki kişiden bir tanesi büyü ilmine karşı merak duygusunu artırır. Salih bu havas ismiyle tanınan unsura karşı oldukça sorgulayıcı bir tavır sergiler ve onun ne olduğunu çok merak eder. Daha sonra onun bu duruma yaklaşırken sahip olduğu merak duygusu artık iyice büyümüştür ve içinden çıkılmayacak bir hale gelmiştir. Bu durumu saplantı haline getirmiştir ve büyü konusunda var olan merakını gittikçe artırmıştır. Diğer alemlerden olan varlıkların hayatını araştırmak ve onlarla ilgili birtakım olaylar meydana getirmek isteyen bu kişi tehlikeye doğru adım adım ilerlemektedir. Onları kontrol altında tutmak istemektedir ve ne olursa olsun bu varlıklarla alakalı bazı durumlar yaratmayı kafasına koymuştur. Emrah’ın konuyla alakalı bir bağlantısı yoktur ve onun bu saplantılı durumu hakkında da pek fazla bir bilgiye sahip değildir. Kendisi günlük hayatına devam ederken Salih’in başka alemlerden olan varlıklarla alakalı farklı bir çaba içerisine girmesi onu da içinden çıkılmayacak bir duruma sürükler. Salih yalnızca kendisine değil ona da zarar vermiştir ve artık bu işin geri dönüşü yoktur. Hiçbir olaydan haber olmayan Emrah da kendisine gelecek zarardan habersiz bir şekilde olaylara şahit olmaya başlamaktadır. Salih artık rüyasında farklı şeyler görmeye başlar ve uykuları sıradan bir uyku olmaktan öteye geçmiştir.

Kabus gören ve karabasanlara şahit olan bu kişi oldukça rahatsız bir uygu döngüsü içerisinde yer almaya başlar. Emrah ise bu durumdan çok rahatsız olur ve hayatının bir anda bu kadar olumsuz yönde değişmesini kaldıramaz. Ailesinin yanına gitmek ister ve bu yüzden şehir dışına çıkarak çözümü onlarda arar. Ancak Salih’in ortaya çıkardığı olumsuz durum onun peşinden ayrılmaz ve arkasında kendisine musallat olan bazı alemlerden varlıklar bırakmıştır. Onlar artık kendisini takip eder ve ailesinin yanına gitse de onlardan bir türlü uzaklaşamaz. Ailesi bu konuda kendisine herhangi bir yardımda bulunamaz ve ona faydası dokunmaz. Bu durum karşısında iyice çaresiz kalan Emrah farklı yollar dener. Bu yüzden de Bakırcı Mehmet Efendi isimli kişinin karşısına çıkar. Çözümü onda arayan Emrah onun bu yolda kendisini yalnız bırakmamasını ister.

Filmin Oyuncu Kadrosu

• Uğur Güneş
• Altan Gördüm
• Aysan Sümercan
• Ertunç Uygun
• Ebu Saçar
• Ufuk Aşar
• Ayşe Tunaboylu
• Halil İbrahim Gezer
• Kübra Balkan

Türk korku sineması ilerleyen yıllardan beridir din üzerinden korku filmleri yapmaktadır. Var olan geçmişten herkesin bilgisi olan konular değişime uğratıp aynı kısır döngüde önümüze yazık ki geliyor. Gelişime açık bir korku film sektörü yazık ki yok. Hep bir büyü içinden çıkarılması gereken bir beden bir de hoca cin çıkarmaya yardımcı olmalı olmazsa olmaz. Son yıllarda vizyona giren en korkutucu filmler aşağıda anlatılmıştır. Gece gündüz uyku kaçıracak kadar ürkütücü bu filmlerin meraklarına şimdiden iyi seyirler.

Baskın

Beş polisin bol küfürlü bir ekibin aldığı çağrıya istinaden gittiği tarihi karakol ve orda yaşanan esrarengiz olaylar. Yalnız izlenmemeli.

Magi

Türk korku filmlerinde akla gelen ilk filmlerdendir. ABD’li bir gazetecinin Türkiye’de yaşayan kardeşinin acil olarak Türkiye’ye çağrılması ve esrarengiz olayları anlatıyor.

666 Cin Musallatı

Korku ve gerilim üzerine hikayeler yazan Gürkan’ı sosyal medyada ilgisini çeken bir olaya rastlar. Kendini psikolog olarak tanıtır ve hayatta kalan iki kız kardeşi ikna ederek ilginç olayları araştırmaya başlar.

Kafir

Aşk yaşayan mutlu bir çifte yapılan kara büyü sonrasında yaşananlar anlatılmaktadır.

Dabbe 6

Mukadder bir gece aniden hayatını kaybeder yapılan incelemede beyin kanaması olduğu sanılır. Annesinin kara yüzlü hızlı hareket eden varlıklara bağlayan kızı bu sefer kendine musallat olan bu durumda mücadele verişini anlatır.

Musallat

Mutlu iki çiftin üzerlerine kara bulutların çökmesi anlatılır. Büyü yapıldığını fark eden kadın bundan kurtulmaya çalışır.

Dabbe Bir Cin Vakası

Serinin devamı olan bu filmde de aynı başarı sağlanmıştır.

Küçük Kıyamet

Depremde annesini kaybeden Bilge’nin yaşadığı psikolojik rahatsızlıklar eşi ve çocuğu ile kıyamet olarak gördüğü depremden kaçar. Güney kasabasında esrarengiz şeyler görür.

Siccin

Mutlu evlilikleri çocuklarının kaza geçirmesi ile hayatlarını kaybetmesi sonucu kabusa döner.

Cin-İ Ayet

Annesini cinler yüzünden kaybeden Salih kendini intikam için hazırlar ama hesap hesaba uymaz.

Kapıdaki Sır

200 yıl önce bir kadının gizli bir tarikatla anlaşma yapması ve bu anlaşmaya uymamsı yüzünden öldürülmesi ve çocuğunun elinden alınıp kuyuya hapsedilmesi anlatılır.

Siccin 5

Hale babasını küçükken kaybolur ve kendinden haber alınmaz. Hale babasının kendisini tekin olmayan bir eve çağırdığını duyar. Kabuslar onu ve ailesini etkilemektedir.

Tez 13 Gece

Üniversite öğrencisi Gaye tez yazmak için erkek arkadaşın önerisine uyup psikolojik sorunları olan Narin ile tanışır. Araştırmalarında daha fazla bilgi almak içinde evine yerleşir. Ama daha sonrasında Gaye’den haber alınamaz.

Siccin 4

Ferah bir dönemden geçip zorluklara giren ailenin babaannelerinin konağa yerleşmesi ve konakta yaşadıklarını anlatır.

Üç Harfliler Karabüyü

Anne baba ölümünden sonra o evde yaşamak istemeyen Alev’in başından geçen korkunç olaylar anlatılır.

Cinni

Dilara evinden çalışan evden fazla çıkmayan bir kızdır. Bir gün evin bahçesinde yatan ölü bir adamın yanında uyanır. Hayatı artık sakin olmayacaktır.

Üç Harfliler Adak

İki arkadaş avlanmak için ormana gider. Salih kazara vurulur. Beklenmeyen olaylar yaşanmaya başlar.

Üç Harfliler Beddua

Annesi öldürülen bir kızın intikam almak için ruh çağırması ve sonrasında yaşanan korkunç olaylar anlatılır.

Dabbe Cin Çarpması

Yakın bir zamanda evlilik yapan Kübra kimsenin farkında olmadığı varlıklarca ele geçirilmiştir. Bu durumda ona yardım eden kız arkadaşı olacaktır.

Siccin 3 Cümrü Aşk

Orhan ve Sedat iyi iki arkadaştır. Aradan geçen zamanda Orhan Sedat’ın kız kardeşine aşık olur. Geçirdikleri kazada Sedat’ın oğlu Mehmet sakat kalır. Kader ise geçmişini unutur. Orhan ise kazadan Sedat’ı sorumlu tutar.

Muska ( 2014 )

2014 yılında vizyona giren Muska filmi geleneksel Türk korku filmlerinde ki benzer  temalarla karşımıza çıkar. Filmde Celal adında bir genç vardır ve bir dergide kadın erkek ilişkileri hakkında köşe yazıları yazmaktadır. O dönem hızlı yaşayan Celal farklı farklı insanlarla ilişkiler yaşadığı için düzenli bir hayatı ve evi yoktur. Çalıştığı dergiden de parasını alamayan Celal beş kuruşsuz sokakta kalınca çareyi bir konakta çalışmakta bulur. İşte hayatını kabusa çeviren günler konakta işe başlamasıyla yavaş yavaş yaklaşmaya başlar.

Dabbe : Cin Çarpması ( 2013 )

Filmin yönetmeni Hasam Karacadağ’dır ve Cansu Kurgun, A. Muat Özgen ve Irmak Örnek başrol oyuncularından bazılarıdır. Evlilik hazırlıkları yapan genç bir kız düğününe yakın bir tarihte tuhaf davranışlar sergilemeye başlar. Kına gecesinde ise bedeni cinler tarafından ele geçirilir. Daha sonra tedavi edilmeye çalışılır, psikiyatrlara götürülür. Diğer Dabbe film serilerinde olduğu gibi bunda da görünmeyen canlıların insanlara musallat olması konseptiyle ilerlemektedir.

Siccin 5 ( 2018 )

Alper Mestçi’nin yönetimindeki diğer başarılı filmlerden biri olan Siccin 5 tüm dünyada çok izlenen korku filmleri statüsüne girmeyi başarmıştır. Yıllar önce yasak bir ayin yapan ailenin ve ailenin kızı Hale’nin başına gelenleri konu alan film izleyicisini nefes nefese bırakmıştır.

Küçük Kıyamet ( 2006 )

Cansel Elçin, Binnur Kaya ve Başak Bölükbaşı gibi bir oyuncu kadrosuyla karşımıza çıkan Küçük Kıyamet filminin yönetmeni Durul Taylan ve Yağmur Taylan’dır. Gündemde olan ve insanlara korku veren İstanbul depremi Bilge isimli genç kızda depresyona neden olmuştur. Bilge annesini 1999 yılındaki İstanbul depreminde kaybetmiştir. İstanbul’da yaşamaya katlanması gittikçe zorlaşmaktadır. Bu nedenle İstanbul’u terk eder ama gittiği yerde de talihsizlikler peşini bırakmaz. Bilge’nin hikayesini konu alan bu film aslında insanoğlunun acizliğini gözler önüne ermektedir.

Deccal ( 2015 )

Özgür Bakar’ın yönetmenlikte ki başarısını bir kez daha özenle sergilediği filmlerinden biri olan Deccal filmi, Bulut Köpük, Duygu Paracıkoğlu ve Öznur Serçeler gibi bir oyuncu kadrosuna sahiptir. Hayatında sıkıntılı bir dönem yaşayan Duygu, Aslı adında yakın bir arkadaşı ile yeni bir eve taşınır. Fakat bu ev duygu için pekte iyi olmaz. Rüyalar ve kabuslar görmeye başlar. Giderek psikolojisi kötüleşir. Yıllardır yer yüzünde doğması beklenen deccal insanoğlunda vücut bulmaya çalışır.

Kafir ( 2018 )

Hasan Gökalp’in yönetmenliğini üstlendiği Kafir filmi, Selim Aygün, Gamze Kırlı ve Beyza Metin gibi isimlerin bulunduğu oyuncu kadrosuna sahiptir. Birbirine aşık mutlu mesut yaşayan Yasemin ve Ufuk çiftine büyü yapılır. Bu çift için korku dolu günler sahnelenir.

Musallat ( 2007 )

Vizyona girdiği yıl büyük bir seyirci kitlesine ulaşan Musallat filminin yönetmeni korku sahneleriyle tanıdığımız Alper Mestçi’dir. Başrolde isi ünlü oyuncu Burak Özçivit ve Binnur Kaya gibi başarılı isimler yer almaktadır. Küçük bir köyde mutlu mesut yaşayan Nurcan ve Suat isimli çiftin yaşadığı korku dolu hikayeler sahnelenmektedir.

Cin Deresi : Müsfer ( 2019 )

Filmin yönetmeni İlker Tunçay’dır.  Başrol oyuncuları arasında, Gülçin Yıldız, Kenan Balık ve Duran Gebeş gibi isimler vardır. Bir grup  yarışma gereği arkeolojik bir kazı için Müsfer cinlerinin bulunduğu yere giderler. Orada yapılan hatalar bütün grubun başını yakacaktır.

El – Cin ( 2013 )

Filmin Yönetmeni Hasan Karacadağ’dır. Fulya Zenginer, Oğuzhan Yıldız ve Serdal Genç gibi isimler filmin oyuncu kadrosunu oluşturur. Şile’de kaçırılan küçük bir kızın  hiçte alakası olmayan 5 gence musallat olmaya başlar. Bu gençler nereye sürüklendiklerinin farkına varamazlar ama cinler alemine doğru sürüklenmektedirler.

Alamet-i Kıyamet ( 2015 )

Filmin yönetmeni Doğa Can Anafarta’dır. Funda Ersin, Büşra Çubukçuoğlu ve Murat Onuk gibi isimler filmin oyuncu kadrosunu oluşturmaktadır. No:72 apartmanında geçen sıra dışı olaylar sahnelenmektedir.

Türk Korku Filmleri ! Yurt Dışında En Çok Beğeni Toplamış 15 Türk Korku Filmi

Türk korku filmi sektörü diğer ülkelerdekilere nazaran biraz daha farklıdır. Yabancı korku filmleri kokuyla birlikte fantastik bir film keyfi yaşatır. Yabancılarda korku öğesi genellikle olağan dışı yaratıklar yada canavarlardır. Yerdi korku filmlerinde ise korku öğelerine din ve gözle görülemeyen canlılar da dahil edilir. Türk yapımı korku filmleri içeriğindeki bu farklılığı nedeniyle çok daha ürperticidir. Seyirciler derinden etkilenir ve normal hayatlarında bazen filmlerin etkisinden çıkamayabilirler.

En Çok Beğenilen 15 Türk Korku Filmi

1.  Üç Harfliler: Beddua ( 2018 )

Üç Harfliler film serisinin sonuncusudur ve yönetmeni Alper Mestçi’dir. Yönetmen Alper Mestçi, korku sinemasında bilinen bir isimdir. Olayların çözümlenmesi oldukça yavaş ilerlemektedir. Sonrasında izleyiciyi hayrete düşürmeyi başaran, Dabbe film serisine rakip olabilecek bir filmdir. Filmde uzun süredir arkadaş olan Ayla, Burcu, Melek ve Eda vardır. Hayatları oldukça sıradan bir şekilde ilerlerken birden hayatlarına Havel adında biri girer. Kızların hayatına Havel’in girmesiyle birlikte hayatları alt üst olur.

2.  Siccin: Cürmü Aşk ( 2016 )

2016 yılında vizyona girmeyesiyle birlikte büyük bir başarı eden Cürmü Aşk o yılın en çok izlenen korku filmdir. Yönetmeni ise korku filmlerinde adını sıklıkla duyduğumuz Alper Mestçidir.  Filmin başrol oyuncuları Sedat, Orhan ve Sedat’ın kız kardeşi Kader’dir. Sedat ve Orhan çocukluklarından beri birbirlerini tanırlar. Evlenme çağına geldiklerinde ise Kader ve Orhan aşık olup evlenirler. Daha sonra talihsiz bir trafik kazası yaşanır. Bu kaza Sedat , Orhan ve Kader’in hayatını değiştirir.

3.  Ammar Cin Tarikatı (2014 )

2014 yılında vizyona giren filmin yönetmeni Özgür Bakar’dır. Küçük bir gezi planlayan 4 arkadaşın dağ evinde başına gelen korkunç olaylar anlatılmaktadır.

4.  Muska ( 2014 )

2014 yılında vizyona girmiştir ve yönetmeni Özkan Çelik’tir.  Korku ve gerilim sahnelerinin iç içe olduğu filmin başrol oyuncusu Sezgin Erdemir Celal kimliğiyle karşımıza çıkmaktadır. Piyasada bilinen bir dergide köşe yazarlığı yaparak geçinen Celal ilişkilerinde hızlı ve pekte dürüst olmayan bir adamdır. Genelde partnerini aldattığı için evden kovulur ve düzenli bir hayatı yoktur. Bir dönem çalıştığı dergiden parasını da alamaz ve evsiz barksız ortada kalır. Ardından başka işler bakmaya başlar ve bir arkadaşı aracılığıyla bir konakta resepsiyon görevlisi olarak çalışmaya başlar. Fakat konakta işe başladığı ilk günden beri içinde bir huzursuzluk vardır. Konağın sahibi Aliye Hanım’da tuhaflıklar sezer. Kısa bir süre sonra işten çıkmak ister ama çalışmaya devam eder. Fakat işten çıkmayarak nasıl büyük bir hata yaptığını daha sonra fark edecektir.

5.  Küçük Kıyamet ( 2006 )

2006 yılında vizyona giren filmin yönetmenleri Yağmur Taylan ve Durul Taylan’dır. Filmin başrol oyuncuları ise Cansel Elçin, Başak Köklükaya ve Binnur Kaya’dır. Filmde,  1999 yılında İstanbul’da yaşanan büyük depremin etkisinden çıkamayan Bilge’nin ruhsal durumu, İstanbul’u terk edişi ve gittiği yerde yaşadığı sıkıntılar anlatılır.

6.  Musallat ( 2007 )

2007 yılında vizyona giren Musallat filminin yönetmenliğini korku filmleriyle tanıdığımız Alper Mestçi yapmıştır. Başrolde ise karşımıza Burak Özçivit ve Kurtuluş Şakirağaoğlu çıkmaktadır. Küçük bir köyde mutlu huzurlu bir yaşam süren Nurcan ve Suat çiftinin başından geçenler ele alınmaktadır.

7.  Siccin ( 2014 )

Siccin serisinin ilki 2014 yılında vizyona girmiştir ve 6 serisi vardır. En sonuncu serisi 2019 yılında vizyona girmiştir. Filmin Yönetmeni Alper Mestçi’dir. Görünmeyen canlıların insanlara musallat oluşunu anlatır.

8.  Gen ( 2006 )

2006 yılında vizyona giren Gen filminin yönetmeni Togan Gökbakar’dır. Korku ve gerilim sahneleri bir arada işlenmiştir. Filmin oyuncularından bazıları Haldun Boysan, Cemil Büyükdögerli, Volkan Cal ve Şahan Gökbakar ‘dır. Doktor Deniz’in yeni görev alanındaki yaşadığı zorluklar ve karşılaştığı olaylar silsilesi anlatılmaktadır.

9.  Dabbe ( 2006 )

İlk serisi 2006 yılında çıkarılan Dabbe filmi 7 seriden oluşmaktadır. Filmin yönetmeni Hasan Karabağ’dır. Birden fazla uluslararası ödüle layık görülen bir filmdir. Tarkan adında bir gencin intiharı sonrası arkadaşlarının yaşadıkları Tarık’tan aldıkları e-postalar anlatılmaktadır.

10.  Baskın: Karabasan ( 2016 )

2016 yılında vizyona giren filmin yönetmeni Can Evrenol’dur. Oyuncuları ise Görkem Kasal, Muharrem Bayrak ve Ergun Kuyuncu’dur.  Filmde beş polisin gece yarısı aldıkları ihbarda yaşadıkları sıra dışı olaylar anlatılır.

11.  El-Cin ( 2013 )

2013 yılında vizyona giren El-Cin filminin yönetmeni Hasan Karacadağ’dır.  Filmin başrol oyuncuları arasında Fulya Zenginer, Oğushan Yıldız ve Serdal Genç vardır. Filmde köyde kaybolan bir kız ve köylünün başına gelenler anlatılır. Film fantastik, gerilim ve korku film türü özelliklerinin hepsine sahiptir.

12.  Şeytan-ı Racim ( 2013 )

Yönetmenliğini Arkın Aktaç’ın üstlendiği film 2013 yılında vizyona girmiştir. Oyuncuları arasında Ertunç Uygun, Mehmet Çevik ve Uğur Güneş vardır. Emrah ve Salih adındaki iki üniversite öğrencisinin başından gelenler anlatılır. Sahihin merakı yüzünden Emrah’ın yaşadıkları izleyicide merak uyandıracaktır.

13.  Üç Harfliler: Madrid ( 2010 )

2010 yılında vizyona giren filmin yönetmeni Arkın Akaç’ dır.  Ufuk Aşar, Gülseveven Yılmaz ve Özgür Özberk oyuncularından bazılarıdır. Sıradan bir hayat yaşayan bir çiftin Karabasan ile imtihanı anlatılmaktadır.

14.  Kafir ( 2018 )

Yönetmeni Hasan Gökalp olan film 2018 yılında vizyona girer. Selim Aygün, Gamze Kırlı ve Beyza Metin filmin oyuncularından bazılarıdır. Birbirine aşık bir çifte yapılan büyü ve çiftin yaşadıkları anlatılır.

15.  Deccal ( 2015 )

2015 yılında vizyona giren filmin yönetmeni Özgür Bakar’dır. Bilmem kaç asırdır doğması beklenen deccal yeryüzünde vücut bulmak için arayıştadır. Deccal kendisine beden ararken insanlara çeşitli işkenceler yapar. İnsanlara yaşattığı bu korkulu anlar izleyiciyi dehşete düşürecektir.

1.      Kafir ( 2018 )

Yönetmenliğini hasan Gökalp’in üstlendiği filmin oyuncularından bazıları Beyza Metin, Gamze Kırlı ve Selim Aygündür. Mutlu yaşam süren Yasemin ve Ufuk’a büyü yapılır. Sıradan bir hayatı olan bu çift artık çeşitli zorluklarla karşılaşacaktır.

2.      Siccin 6  ( 2019 )

Alper Mestçi’nin yönetmenliğini üstlendiği Siccin 6 filmi tüm dünyada izlenme rekorları kırmıştır. İzleyicisine korkulu anlar yaşatmayı başaran filmin oyuncularından bazıları Dilara Büyükbayraktar, Merve Ateş ve Adnan Koçtur.

3.      Cin Deresi : Müsfer ( 2019 )

2019 yılında vizyona giren filmin yönetmeni İlkay Tunçay’dır. Kenan Balık, Gülçin Yıldız ve Duran Gebeş filmin oyuncuları arasındadır. Arkeolojik çalışmalar yapan bir grup insan Müsfer cinlerinin bulunduğu yere kazı çalışmaları için gider. Fakat gruptan biri hata yapar ve diğer arkadaşlarını da tehlikeye sokar.

4.      Zohak ( 2018 )

Adem Uğur’un yönetmenliğini yaptığı Zohak filmi 2018 yılında vizyona girmiştir. Abdullah Şekeroğlu, Erkan Çelik ve Aslı Seda Kement filmin oyuncularından bazılarıdır.

5.      Semur : Şeytanın Kabilesi ( 2017 )

Oyuncu kadrosunda Balamir Emren, İpek Erdem ve Yakup Yavru gibi isimlerin olduğu filmin yönetmeni Gökhan Aksudur. Filmde Merve Adında bir kızın korkulu hayatı anlatılmaktadır.

6.      Üç Harfliler : Adak ( 2019 )

Filmin yönetmenliğini üstlenen Alper Yılmaz yine korku türünde başarılı bir film ile karşımızdadır. Metin ve Salih adında iki arkadaş avlanmaya çıkar. Fakat av sırasında Salih yaralanır. Fakat Salih’in yaşantısı artık eskisi gibi olmaz. Annesi ise Salih’in başına gelenlerin hesabını sorma peşindedir.

7.      Araf 2 ( 2019 )

Filmin yönetmeni Biray Dalkıran’dır. Kaan Songün, Emre Kızılırmak ve Cevahir Turan filmin oyuncuları arasındadır. Filmde Kübra adında bir kıza üç harfliler musallat olur ve kız kurtulabilmek için zorlu mücadele verir.

8.      Hüddam 2 ( 2019 )

Senaristliğini ve yönetmenliğini Utku Uçar’ın yaptığı filmde Fatma adındaki bir kız tecavüze uğrar. Ardından hamile kalır. Fakat Fatma kısa bir süre sonra  bebeği kaybeder.

9.      Sessiz Ol ( 2018 )

2018 yılında vizyona giren filmin yönetmeni Samet Çakırtaş’tır. Aslı  ve Murat adında bir çiftin bilmedikleri bir yerde eli kolu bağlı uyanırlar. Evde Suzan adında bir kadın vardır ve çifti çeşitli işkencelere maruz bırakır.

10.  Ecinni : Tilsimli Mezar ( 2019 )

Mehmet Sağlam’ın yönetmenliğini yaptığı film, Osmanlı zamanından beri var olan küçük bir köyde geçiyor. Filmde Sinan, Eda, Yılmaz ve Sema  grubunun başından geçenler anlatılmaktadır.

11.  Baskın : Karabasan ( 2016 )

Filmin yönetmeni Can Evrenol’dur. Beş polis memurunun telsizden gelen bir ihbara giderler. Gittikleri yer son derece ürperticidir. Bu korku dolu yerde polislerin karşılaştığı olaylar filmin konusudur.

12.  Musabbar ( 2019 )

Gerilim ve korku sahnelerinin iç içe geçtiği filmin yönetmeni Erdal Tutuş ve R.Engin Tutuş’dur. Hz. Süleyman’ın soyundan gelen bir grup akademisyenin başından geçenler anlatılmaktadır.

13.  Deccal ( 2015 )

Özgür Bakar’ın yönetmenliğini yaptığı film, Deccal’in yer yüzünde vücut bulmaya çalışırken ki kanlı korkulu olayları anlatır.

14.  Siccin 4 ( 2017 )

Yılmaz ailesi geçim sıkıntıları nedeniyle aile büyükleri Saadet’in yanına taşınırlar. Fakat Saadet’in yanına taşınmaları ile birlikte hayatlı tam bir kabusa döner.

15.  Sir – Ayet ( 2019 )

Kocasını kaybeden Hicran eşinin ölümüyle çok sarsılır. Üzerinden zaman geçse de Hicran bir türlü toparlanamaz ve psikolojik tedavi görmeye başlar. Fakat hiçbir şey yoluna girmez aksine hayatı daha korku dolu olmaya başlar.

16.  Kapalak Kızı ( 2018 )

Ayşe adında genç bir kızın başından geçen korkulu olaylar anlatılmaktadır. Bu olaylar Ayşe’nin yaşadığı Giresun’da yaşayan insanları da derinden etkilemektedir.

17.  Ümmü Sıbyan Zifir ( 2014 )

Efe Hızır’ın yönetmenliğini yaptığı filmin oyuncularından bazıları Rabia Kaya, Ceren Yüksekkaya ve Mustafa Kırantepe’dir.

18.  Efsunlu – Kabirden Gelen  ( 2019 )

Yönetmenliğini Uğur Kaplan’ın üstlendiği filmin oyuncularından bazıları Sedef Şahin, İrem İpek ve Elif Kartal’dır. Yardımsever bir gencin korkulu hayat hikayesi anlatılmaktadır. Burcu ve Kübra adında iki genç kızın yurtta yaşadıkları anlatılmaktadır.

19.  Üç Harfliler Beddua ( 2018 )

Başarılı yönetmen Alper Mestçi’nin başarılı korku türü filmlerinden bir diğeridir. Sıradan bir hayarları olan Eda, Melek, Ayla ve Burcu’nun hayatlarına Havel adında bir kızın girmesiyle yaşadıkları korkunç olaylar anlatılmaktadır.

20.  Büyü 2 ( 2017 )

İzmir’de çekimleri yapılan büyü filminin yönetmeni Adnan Güler’dir. Üniversite’de psikoloji bölümü öğrencisi olan bir grubun ziyaret ettikleri köyde yaşadıkları korku dolu anlar sahnelenmektedir.

21.  Şeytan Oyunu ( 2019 )

Filmin yönetmeni Kadir Genç’tir ve Burak Ergün ve Niyazi Ayaydın filmin başrol oyuncuları arasındadır.

22.  Ammar Cin Teşkilatı ( 2014 )

Gerilim ve korku dolu sahnelerin iç içe olduğu filmin yönetmeni Özgür Bakar’dır. Filmde hafta sonu tatili için dağ evine giden Feride, sevgilisi, ev arkadaşı ve Barkın’ın korku dolu maceraları sahnelenmektedir.

23.  Kiki : Lanet-i Cin ( 2020 )

2020 yılında vizyona giren film seyirciye hem üzücü hem de korku dolu dakikalar yaşatarak, korku türünün başarılı örneklerinden biri olmuştur.

24.  El – Ummar ( 2018 )

Yönetmenliğini Tuncer Gündüz’ün yaptığı filmde büyü işleriyle uğraşan bannesinden kaçarak İstanbul’a yerleşen Miraç isimli bir gencin başından geçenler anlatılmaktadır. Filmin senaryosu yaşanmış bir hikayeden uyarlanmıştır.

25.  Kulyas : Lanetin Bedeli ( 2019 )

Yönetmenliğini Yunus Şevik’in üstlendiği filmde, gittikleri bir köyde cin kabilesi ile mücadele etmek zorunda kalan gençlerin başından geçenler anlatılır.

26.  El – Cin ( 2013 )

Filmin yönetmeni Hasan Karacadağ’dır ve Fulya Zenginer, Oğuzhan Yıldız ve Serdal Genç başrol oyuncularıdır. Küçük bir kasabada kaçırılan kızın ardından, kasabada esrarengiz olaylar yaşanmaya başlanır. Kasaba halkının korkulu günlerini ele alan film seyirciye korkulu dakikalar yaşatmıştır.

27.  Tez : 13. Gece (  2019 )

Taylar Işıklar’ın yönetmenliğini üstlendiği filmde Benan Kılıç, Hüseyin Yaman ve Fulya Işıklar başrol oyuncularıdır.

28.  Muska ( 2014 )

2014 yılında vizyona giren filmin yönetmeni Özkan Çelik’tir. Bir konakta çalışan Celal’in korkulu dakikaları anlatılmaktadır.

29.  Geri Döndü ( 2017 )

Filmin yönetmeni Kamil Burak’tır. Adaletsizce tecavüz edilip öldürülen Melis’in annesinin de çabalarıyla bedeninin geri gelişi anlatılmaktadır.

30.  Siccin : Cürmü Aşk (2016 )

2016 yılının en çok izlenen korku filmidir ve yönetmeni Alper Mestçi’dir. Talihsiz bir trafik kazası sonucu Sedat, Kader ve Orhan’ın başından geçenler anlatılmaktadır.

31.  Cinnet ( 2019 )

Filmin yönetmeni Aytekin Birkon’dur. Aşık olduğu kocasını öldüren fakat hatırlamayan bir kadının hikayesi anlatılmaktadır.

32.  Kapıdaki Sır ( 2017 )

2017 yılında beyaz perdeye düşen filmin yönetmeni Mehmet Ali Zaim’dir. Bir lanetin bedeli olarak oğlu elinden alınan bir kadının hikayesi anlatılmaktadır.

33.  Şeytan-i Ins ( 2019 )

Filmin yönetmeni Gökhan Arı’dır ve Emre Özmen, Oğuz Şenol ve Derya Çavuşoğlu filmdeki oyunculardan bazılarıdır. Anne ve babasını kaybeden Semih’in gerçekleri öğrenmek köye gidişini başından geçenleri anlatır.

34.  Cin Tepesi ( 2018 )

Cin görüntüleri kaydetmeye çalışan iki gencin başından geçenler anlatılmaktadır ve filmin senaryosu gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır.

35.  Alamet – i Kıyamet ( 2015 )

Filmin yönetmeni Doğa Can Anafarta’dır. Kıyamet alametlerinin yoğun geçtiği bir yıl olan 1999 yılında Elif’in başından geçen olaylar anlatılmaktadır.

36.  Lanet : Ervah Cinleri ( 2017 )

Filmin yönetmeni Teoman Gündüz’dür ve Sevcan Sini, Ufuk Özkara ve Zahid Çetinkaya filmdeki oyunculardan bazılarıdır. Sinema bölümü öğrencilerinin ıssız ve terk edilmiş bir köye gitmelerinin ardından yaşananlar anlatılmaktadır.

Zuzula filmine yapılan yorumlara genel olarak göz atıldığında olumlu ve olumsuz pek çok yoruma rastlandığını söylemek mümkündür. Zuzula da diğer aynı içerikteki filmler gibi yoğun bir ilgiyle karşı karşıya kalmıştır ancak bazılarına göre bu ilgiye rağmen film biraz yetersizdir. Bazı insanlar bu filmi beğense de onu başarılı bulmayan kişilerin de varlığı mevcuttur. Bu anlamda kişinin tercihlerine bağlı bir film olup saçma ya da başarılı bulunması bu doğrultuda değişim göstermektedir. Verimsiz bir dönemle karşı karşıya kalan yazarın yaşadıklarını anlatan bu film gerilim dolu anlara sahne olmaktadır. Bu anlamda bazı kişilerin bu gerilimi derinden hissettiği dikkate alındığında filmin bir kısım insan için başarılı olduğunu söylemek mümkündür. Ancak filmin oyunculuklarından memnun olmayan ve senaryosunu beğenmeyen insanlar da vardır. Kendisinden önce çıkan aynı tarzdaki filmlerde de pek çok insan görüş ayrılığı yaşamıştır. Çünkü bu tarz filmlerde ortak bir görüş olması zaten mümkün değildir. Çünkü korku filmleri zor beğenilen ve izleyenin zevkine hitap etmesi konusunda ayrım sahibi yaratan filmlerdir. Bu nedenle filmleri ortaya çıkarmada emeği geçen herkesin sağlam adımlar atmasında yarar sağlanacaktır.

Filmin Özeti

Gerilim türüne sahip olan Zuzula, olay örgüsü bir yazarın hayatı etrafında şekillenmektedir. Bu yazar bir kadın yazardır ve ismi de Vildan Akındır. Kendisi roman yazmakta ve bu anlamda pek çok eser  kaleme almış bir kişidir. Oldukça ünlü olan bu sanatçı aşk duygusuyla alakalı kitaplar yazmıştır. Bu anlamda romanlar yazan bu kişinin eserleri çok sevilmekte ve ilgiyle takip edilmektedir. Kendisi yazdığı bu aşk içerikli kitaplarıyla tanınmaya başlamıştır ve oldukça saygı duyulan bir yazar haline gelmiştir. Adından sıkça söz ettirmeyi başaran bu aşk romanı yazarı bir ara duraksama yaşamaya başlamıştır. Çünkü konu açısından sıkıntı çekmeye başlayan yazar bu anlamda ne yapacağını bilememiş ve panik olmuştur.

İçerik açısından sıkıntı yaşamaya başlamış ve konu üretmede yetersiz kalması onu epey üzmüştür. Kendisine bir yayınevinden hiç beklemediği bir teklif sunulmuştur. Bu durum onun için epey ilginçtir de kendisi bunu kabul eder. Aslında ilk başta bu duruma sıcak bakmamıştır ancak daha sonra kararını olumlu olarak değiştirmiştir. Kendisi bu teklif doğrultusunda artık aşk romanları yazmaya ara verecektir. Kendisi daha çok gerilim alanında konu  üretecek ve eserlerini bu türle ilişkin kaleme alacaktır. Bir gün bir dağ evine doğru yola çıkar çünkü orada sakin bir kafayla eserini kaleme alacaktır.

Artık eserlerini tamamlarken huzurlu ve sakin bir ruh hali içerisinde yer almak istemektedir. Bu yüzden de daha tenha bir yere gelmek istemiş ve kalabalıktan uzak bir şekilde romanlarını yazmak için yola koyulmuştur. Gittiği bu evde çok şaşırtıcı olaylarla karşı karşıya kalmıştır ve orada hiç beklemediği bazı durumlar yaşanmaya başlamıştır. Daha sonra kendisine bulunduğu köy hakkında birtakım itiraflarda bulunan insanlara rastlar. Orada yer alan çoban kendisiyle bir konuşma yapar ve o andan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. O eski huzurlu hayatına dönmek istese de bunu elde edemeyen yazar kabus dolu günlere adım atmaya başlar.

Filmin Oyuncu Kadrosunda Yer Alan İsimler

• İnanç Akbulut
• Canan Ünal
• Fatih Selim Emek
• Tuğba Şakar
• Onur Bilgin
• Avni Avcı
• Gözde Keser
• Seçil Koçak
• Merve Emek
• Sena Emek
• Onur Avcı

Filmin Teknik Ekibinde Yer Alan İsimler

• Görüntü yönetmeni: Evren Eren
• Sanat yönetmeni: Bahar Eren
• Makyaj sanatçısı: Derma Blooms

Şimdi sizlere bir filmden bahsedeceğim ki ben böyle bir film görmedim. Aslında filmi izlemeye giderken bazı eleştirilerim vardı sanırım öncelikle bunları paylaşmalıyım. Eğer sizlerle bunları paylaşmazsam haksızlık edeceğimi düşündüm ve yazmaya karar verdim. En büyük endişem diğer korku filmleri gibi bu filmin de yeterli alaka görmemesiydi. Gördü mü görmedi mi bunu yazımın devamında konuşuruz ama bir endişem daha vardı. Can everol? Kim bu adam? İsmini daha önce duymadım değil. Sinema âlemiyle ilgisi olanlarda daha önce duymuştur çünkü ödüllü bir kısa filmi var. Bu endişeler içerisindeyken heyecanımı artıran bir bilgiye mukabil oldum. Filmimiz Baskın (Karabasan) Can Everol’un ödüllü kısa filminden uyarlama olacakmış. Bu tarz sorularla filme gittim. Filmimiz ASSEMBLY oyuncu kadrosuna sahip. Film 5 polisin gece devriyesinde gelen bir anonsla olay yerine gitmesiyle başlıyor. Bulunduğu coğrafyada zaten gece devriyesi hoş bir iş değil. Devriyeyi 5 kişi beraber yapmasıyla anlıyoruz zaten bunu. Günümüzde standart polis devriyesi 2-3 kişi olur. Gittikleri yer de zaten normalin dışında. Terkedilmiş bir polis karakolu. Hem de Osmanlı zamanından kalma. Al başına belayı… Gittiklerinde kısa süre sonra şunu anlarlar. Oraya baskına gitmemişlerdir. Oraya çağırılmışlardır. Hepimiz şunu düşündük. Kaçsanıza hemen. Özür dilerim sayın okurlar o zaman film olmazdı. Filmimiz bu şekilde ilerlemeye devam ediyor ve bizde giderek merak uyandırıyor. Fazla bilgi verip seyir sevginizi azaltmak istemem. Olaylar bu şekilde cereyan ediyor.

Baskın (Karabasan) Filmi Hakkında Görüşler

Baskın (Karabasan):  Kâbus filmini Film ekimi galasının öncesinde izledim ve açıkçası çok şanslıydım. Fakat sonrasında bir an gerildim ve yönetmen Can Evrenol’a çok kızdım. Olmamış; hatta olmanın yanından ve kıyısından geçememiş bir fobi filmini kıyasıya tenkit etme zevkini bizden almıştı zira. Önümüzde senaryodan kaynaklanan ufak tefek kasvetlere karşın, kanla canla çekilmiş ”hakikat” bir fobi filmi vardı!

Daha Önceki alışkanlıkla rejisörün karşısına geçip evvel yetersizleri, yanılgıları sıraladık. Natürel ama o fasıl seri bitince iş filmin ehemmiyetli artılarına geldi ve o noktada asabımız iyice arkasıydı.

Bu ilginç duyguyu bize daha evvel sürrealistçi sinemaya yükseldiği anlarıyla acayipleşen Gomeda bunu bize tattırmıştı. Senaryosuyla zihnimizi okşayan Minik Kıyamet ve klişelerin üzerinden şık bir biçimde atlayan Ses filmi de yaşatmıştı. Onlara da kızmıştık iyi oldukları için hatta şahsım adına baya sinirlenmiştim.

Bir kere Evrenol’un uzun metraj sürüklemek için o kadar kısa film sürüklemesine gerek yoktu. Türkiye’de bu sinema sektörü artık farklılaşmalı filmler hep aynı konu üzerinden işleniyor. Yeni bir başlangıç arayan üretimci ve rejisörlerin kumar masası. Daha Öncekinden bu masadan hasılatlı çıkılırdı, şimdi masaya oturmak giderleri dahi karşılayamayabiliyor. İzleyici eğlenmek için dahi kararsızla yanaşıyor cinci filmlere.

Evrenol kısa filmleriyle izleyici tarafından beğenilmiş ve benimsenmiştir. Böylece sabit bir izleyici kitlesi oluşturmuş ve defalarca takdirini almıştır. Açıkça belirtmek gerekirse sinemadaki korku filmlerimize bu durum bence yakışmadı eminim siz de aynı fikirdesinizdir. Sen kardeş kalk git filmini çek bunların hepsi kısa olsun güzel olsun. Ne güzel çekmişsin kardeşim sen bunları uzatırsan bu iş olmaz bunu kabul etmelisin. Evrenol’a; ”Sen fobi çılgını mısın?” diye sorarlar başka bir deyişle.

Rejisöre sualler hazırladık ve suallerimiz daha bitmedi. Bir kere sormak gerekli, atmosfer kurmak için bu kadar uğraşmaya gerek var mıydı? Bu noktada filmin öyküsünü kısaca bir anımsatmak gerek: Bir grup polis, goy goylu,  gıybetle efor şovlu bir ocak başı gecesinin sonunda gelen bir destek çağrısı üzerine tarihi bir Osmanlı karakoluna gidiyorlar. Burada onları yabancı gibi gözüken ama şahsi bir anlamı olan ayin bitkini bir yeraltı grubu karşılıyor.

Yönetmenimiz gerçekten profesyonel bir çalışma içerisinde bunu kabul ettik. Hem ışıklar hem kostüm büyük bir ahenk içinde karşımıza çıkıyor izleyen herkesle aynı fikirdeyiz. Oysa mekânın ruhsuzluğuna, kostümlerin olağanlığına sözler dizmeye hazırdık. Olmadı,  Evrenol o açıdan da gösterdiği çılgınca itinayla bizi hayal kırıklığına uğrattı.

Baskın (Karabasan) adını verdiğimiz bu filmde bana soracak olursanız biraz daha dikkat etmemiz gereken bir husus vardı. Ses yönetmeni gerçekten çok saçma bir iş çıkardı ve bu filmi berbat etti. Evrenol bunu nasıl gözden kaçırdı gerçekten bilmiyorum ama bu durum saçmalığın ta kendisiydi. Evrenol klişeye müracaat edelim, bütün anlamıyla ezber bozdu. ”Bir espri malzemesi olarak Türk fobi filmi” gerçekliğini salladı. Gülmeyi, eğlenmeyi bekliyorduk ama olmadı; bütün tersine diken üstünde, sıkıntılı bir tecrübe yaşadık. Asıl bir fobi filmi izledik.

Neyse sözü fazla uzatmaya gerek yok yönetmenimiz iyi bir film izletti. İlerde onun çok iyi yerlere geleceğine eminim hatta siz bu yazıları okurken o büyük projeler içinde emin olabilirsiniz. ”Bir fobi filmi nasıl izlenir?” ”Fobi filminde atmosfer nasıl kurulur?” İşte bu gibi suallere kafa yorduğu muhakkak ama senaryo üzerinde daha çok çalışması gerek.

Can Evrenol ileride dünya çapında bir fobi sineması rejisörü olabilir. Ama bunun için senaryocularıyla daha fazla çalışması, hem iyi yazılmış hem de iyi çekilmiş filmlere imza atması gerek. Sayesinde yerli fobi filmleri espri malzemesi olmaktan çıkacak, buna vicdandan inanıyoruz.

Muhteşem Filmimizin Gişe Durumu ve Hasılatı

Öncelikle sizlere bahis etmem gereken bir konu var bunu atlayamam. Bu filmden beklentim gerçekten çok fazlaydı ne açıdan diye soracaksınız. Bu filmin yeni hatta çok yeni bir soluk getirmesini bekliyordum Neden diye soracaksınız bana çünkü bu adamdaki potansiyeli çok önceden fark etmiştim kimdeki mi. Tabi ki de yönetmendeki eğer zaten bu yönetmenin muhteşemliğini görmeyen varsa film sektöründen anlamadığını söyleyebilirim. Bu yönetmenden biraz daha bahsedip zihinlerimizi tekrar tazeleyelim isterseniz. Bu adam ilk filmi olmasına rağmen korku sektörüne adım attı ve filmini çekti. Türkiye’deki sinema sektörüne bir göz atın en çok neler izleniyor komedi, aşk. Bu adam tüm riskleri göze aldı izlenemeyeceğini kabul etti. Ve bu sektöre adım attı şimdi bu adamdaki cesaret bu kadar açıkken herhalde bu adamın ilerde iyi yerlere geleceğini görememek aptallık olur. Mesela ben bu filme bir arkadaşımla gittim ve salonda kaç kişi vardı bir tahmin edin. Beni ve arkadaşımı iki sayarsak dört kişi evet yanlı duymadınız bu sayı dörttü. Bizden ayı gelen o iki kişi de filmin çok kötü olduğunu söyledi. Ve ne yaptılar dersiniz arada filmi terk ettiler. Kaldık iki kişi biz de gitsek mi diye düşünmedik desem yalan olur. Neden mi şimdi sizler soracaksınız hani beğenmiştin diye. Çünkü bu kadar cesur yönetmene yapılan bu hareket tam olarak saygısızlıktı. Hani aranızda Behzat Ç. izleyenler ve hayran olanlar vardır bilirsiniz ki saygısızlık çok mühim bir konudur. İşte ben de bu saygısızlığa daha fazla dayanamayıp çıkacaktım. Ancak düşündüm biz bu adamları bu cesur yönetmenleri desteklemeyeceksek bu sektör gelişmez. Bu kadar cesur bir yönetmen tabi ki de ilerleyecek ya biz mi ilerleyeceğiz.

Alem-i cin filmini izlemeden önce biraz biraz kararsızlık uyandırıyor. Son zamanlarda yapılmış korku filmlerinden biri ve vizyonda onlarca devasa paralar harcanarak yapılmış filmler varken neden yerli bir korku filmine gideyim ki? Bunun cevabı basit. Ben bir türk korku filmi sevdalısıyım ve bu yönetmenin önceki korku filmlerini izlemiştim. Böyle deyince aklınızda şu canlanabilir; bu adam mükemmel filmler yapıyor. Tabi ki öyle bir şey yok. Bu sadece yarısına kadar okuduğun roman sıkıcı olsa da bitirirsin psikolojisi. Okumaya devam edersin ve fazlasını beklersin. Bende öyle yaptım. Patlamış mısırımı aldım ve geçtim beyaz perdenin karşısına. İşte filmimizin fantastik(!) konusu.  Bu arada neden fantastik kelimesiyle ilişkilendirdiğimi yazının devamında açıklayacağım. Özgür Bakar’ın bu filminde standart korku filmlerinde bulunan ASSEMBLY oyuncu kadrosu yok. Filmimizin başkahramanı güzel bir kadın olan Yeliz karakteridir. Yeliz standart bir yaşamı olan standart bir genç kız. Muhafazakâr bir tip.  Yaptığı kötü şeylerin karşılığını bu dünyada ya da öbür dünyada kefaretini ödeyeceğini düşünen tiplerden.  Bu noktaya kadar beklediğimiz gibi gelişiyor her şey. Yeliz çocukluğunda bir cinayete tanıklık etmiş ve bunu sır gibi saklamıştır. Acaba bunun bedeli nedir?  Sıkıntılar Yeliz’in yaşı ilerledikçe başlıyor. Hangimiz 25 yaşının doğum gününde kötü rüyalar görmeye başladı? Eğer böyle bir şey varsa filmi kesinlikle izleyin. Kendinizi bulacaksınız. Zira filmde olaylar bu şekilde başlıyor.

Alem-i Cin Filmi Konusu

Yeliz 25. Yaş gününün gecesinde kâbus görmeye başlar. Bu içinden çıkılmaz kâbuslar oldukça korkutucudur. Yeliz buna daha fazla dayanamaz ve bir şeyler yapmaya karar verir. Bu içinden çıkılmaz kâbusları araştırmaya başlar. Yeliz birden bire neden bu kötü rüyalarla karşı karşıya kalmıştır? Yoksa birileri ona bir şeyler mi anlatmaya çalışıyordur? Bu tarz bir durumla karşılaştığınızda her zaman içinizde halletmeye çalışırsınız. Yoksa insanlar size etiket yapıştırmaya çok meraklı olduğu için neden Yeliz ‘’deli’’ olmasın ki? Karakterimiz araştırmaya bir aile dostuyla başlar. Ah Yeliz bu doğru bir karar mı sence? Çünkü sırtımızdan bıçaklayanlar hep sırtımızı dayadıklarımız değil midir? Yeliz’i ve bizi en çok şaşırtacak gerçeklerden biriyle karşılaşır. Yeliz ailesinin karanlık ve buzlu geçmişiyle yüzleşmek zorundadır. Bu gerçekler ona çok ağır gelse de sindirmeye çalışır ve araştırmaya devam eder.  Yeliz bu araştırma sonucunda beklediğimiz çarpıcı sonuçla karşılaşır. Benim bu filme gelme sebebim olan bu âlemden olmayan canlılar. Yeliz’i rahatsız eden yaratıklar bu âlemden değildir. Yeliz’de bu kâbuslardan kurtulmak için kılıç ve kalkan kullanamayacaktır. Başka bir âlemden canlılarla savaşıyorsanız o âlemin kurallarına göre savaşmalısınız. Filme ilmi yüksek bir hoca dâhil olunca işler oldukça karışıyor. Yeliz’in ailesi ve hoca çemberinde gerçekleşen olaylar bizi içine alıyor. Başlıyor sonra tedavi seansları ve ayinler. Yeliz’de bunları göze almak zorunda kalır ve filmimiz başlar.

Alem-i Cin Filmi Oyuncuları

Özgür Bakar’ın parası mı bitti acaba? Çünkü bu yapımda beyaz perdede yüzünü görmeye alışık olmadığımız isimler var. Risk mi alıyordu yoksa ucuz bir iş mi çıkarmak istiyordu? Daha önce söylediğim gibi filmde ASSEMBLY bir oyuncu kadrosu yok. Bu da Yeliz karakterini canlandıran Ayçin Tuyun’a odaklıyor bizi. Fakat korkmayın oyuncumuz iyi bir iş çıkarmış. Bu konuda oldukça tatmin olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.  Kadriye Çetinkaya anne rolünde ortalığı karıştırıyor ve ilmi hocamız Süleyman Kabaali tedavi seanslarına başlıyor. Hadi cin çıkaralım. Başta Özgür Bakar’ın parası mı bitti? Dedim ama oyuncular gerçekten iyi iş çıkarmış. Ben tatmin oldum. Filmin senaryosu ve oyunculuk başarısı sebebiyle filmde kendinizi buluyorsunuz. Filmde şöyle bir şey hissediyorsunuz; Acaba benim de başıma gelir mi? Çünkü film hazırlık aşamasında o kadar bizim hayatımızdan ki sonrasında ne oluyor diyorsunuz.  Filmin senaryosu ve oyuncu kadrosuna genel olarak bir puan versem daha yerinde olur diye düşünüyorum. Bu iki konuya toplam verilecek puan kaç derseniz 10 üzerinden 6 derim.

Nedir korku filmlerinin yeşil perdeden çektiği..

Son zamanlarda çekilen korku filmlerinin kült yönetmeni olarak bildiğimiz Özgür Bakar’ın yeni filmi beyaz perdeyle buluştu. Özgür Bakar, bu kez hayli değişik ve tehlikeli bir yol sınıyor. Ve televizyonda her gün izlediğimiz  “gündüz kuşağı korkusu” olarak adlandırabileceğimiz programlar vardır. Ele alınan olaylardan yola çıkarak hikâyeyi yönetmenimiz şekillendiriyor. Sıradan yaşamlar yaşadıklarını zannettiğimiz insanların anlattıkları hakikat hadiselerinden esinlenmiştir. Yönetmenimiz cemiyet tarafından neredeyse alışılmış şiddeti olağanüstü bir şekilde perdeye yansıtıyor. Filmin senaryosuna fantastik(!) dememin sebebi buydu işte.

Bu programları bilirsiniz hemen her yerde deneyimleyebileceğiniz, hatta komşunuz olabilecek insanlar vardır.  İşledikleri us almaz cinayetleri büyük bir sakinlikle hayatımızda itiraf ederler. Bazı iç karartıcı ve ağzımıza alamayacağımız cinayetlerin soğukkanlılıkla anlatıldığı bir film… Diğer filmlerdeki bu cinayet sahnelerinin umursanmadan sansürlendiği günümüz televizyon yayıncılığında, bu programlarda anlatılan şeyler vardır. Hayal eforumuzu vahim reellerle tanıştıran olaylar ne yazık ki hiçbir filtreden geçmeden seyirciyle buluşuyor.

Bu filmde karakterimiz de vahim hadiselere maruz kalmış ve bu gizemle gelişmiş muhafazakâr bir bayan. Fakat 25 yaşına geldiğinde, senelerce bilinçaltında sakladığı her şey gün yüzüne çıkıyor. Kâbuslar görmeye başlıyor ve geceleri uykusuz kalıyor. İşin içine ilmi güçlü bir öğretmen de girince, hadiseler tamamen çığırından çıkıyor. . Bu noktada filmin aykırı bir hikâyesi var. Sanırım ilk defa muhafazakârlık olumlaması yapmayan bir filmde örtünmüş bir baş bayan şahsiyet izliyoruz. Bu filmler kastedildiği seyirci kitlesiyle doğrudan aynılık yaratacaktır… Çünkü Yeliz, yaşadığı dar görüş penceresinden oluşan muhafazakârlığın çok ötesinde katı bir terbiyeye sahiptir. Günah işleyenlerin her zaman karşılığını gördüğü bir dünya vardır.  Buradan anlıyoruz ki senaristler sıradan insanları odağına alan bu senaryoyla bizi beyaz perdede yakalıyor.  Film giriş ve oluşum kısmında tekinsiz bir dünyayı inşa ederken bir yandan da tutucu nezaketin halının altına neleri süpürdüğünü eşeliyor. Hayat bir yandan ¨mevzu komşu ne der¨ kaygısıyla yaşanırken yasaklanamayan ihtiraslar, olmadık makûsluklara yol açıyor. Elbette Özgür Bakar, seyircinin temennisini iyi analiz eden bir yönetmendir tartışmasız… Cemiyetçi hakikatçi bir sinemaya göz kırparken gişeye film yaptığını da unutmuyor ve inkâr etmiyor yönetmenimiz bakar.  Daha evvel de zaferle oluşturduğu tekinsiz atmosferle seyirciyi diken üstünde yakalamayı ve hikâyeyi yavaş yavaş olağanüstü bir dünyaya sürüklemeyi muvaffak oluyor. Finalde artık tamamen doğa ötesinin dağlarında koşarken buluyoruz kendimizi…

İşte bu noktada film bizi bıçaklıyor. Neden diye sormanıza gerek yok çünkü yerli sinemanın kanayan yarası… Filmin bütçesi ve gerçeklik teknolojisi… Genel anlamda Özgür Bakar’ın filmlerine baktığımızda spesifik olarak bu filmde başarısızlık var denebilir. Özgür Bakar filmlerinde teknolojisizlik sancısını iyi yönetmişken bu filmde izleyicinin gözüne çarpıyor. Yine de her zaman ki yorumumu yapacağım ve diyeceğim ki tonlarca paralık bütçeli filmler bile teknoloji karşısında eğilirken Özgür Bakar fena iş çıkarmamış. Sonuçta bu gözler neler gördü değil mi?