Kapıdaki Sır Filminin Konusu ve Oyuncuları
Yönetmen : Mehmet Ali Zaim
Oyuncular : Şiar Zaim , Natali Kayova, Melek Orhanoğlu
Mehmet Ali Zaim’in yönettiği Kapıdaki Sır oğlunun elinden alınmasına sebep olan bir lanetin tutsak ettiği bir kadının hikayesini anlatmaktadır. Anlaşmaya uymayan adam bedelini ağır hayatı ile öder. Süreçte kadının ruhuna bir iblis girer. Uzun yıllar geçse de kadının içindeki intikam hissi azalmaz aksine artar. Kasabadaki herkes için artık cehennem kapıları açılacaktır. Kuyu içerisinde kaldığı süreçte bütün insanlardan hatta her şeyden nefret eder hale gelir. Zaten içinde bir iblis bulunmaktadır. Bu iblisin etkisi altında yeni taşınan karı kocaya musallat olmalarıyla her şey kabusa dönüşür.
Kapıdaki sır filminin büyük kısmı stok videolardan oluşması temel sorunlarını oluşturuyor. Birçok stok videonun oluşu izleyicilerin takibini zorlamaktadır. Yeni çekilen görüntülerdeki netlik ayarı oturmamış ışık ve çekim açısından başarısız görüntülere rastlanır. Diğer sorun ise ses kurgusudur. Sesler yapay ve doğallıktan uzak görünüyor. Oyunculukta da vasat görüntüler oluşmuş. Film bazı klişe görüntülere sahiptir.
Eleştirmenler tarafından film olumsuz eleştiriler almıştır. Bir korku filminin çekimi 10 gün alsa da gereken sağlanmadığı sürece zaman kaybından başka bir işe yaramıyor yazık ki. Korku sineması açısından son dönemlerde yerli film sektörümüz büyük aşamalar kaydetmiştir. Özellikle son birkaç senede karşımıza çıkan birçok önemli yapım seyirciden tam not almaktadır. Her açıdan ürkütücü ve çok yönlü akıcılığa sahip bu yapım Hollywood standartlarına sahip bir anlatımı benimsemiştir. Konu olarak bu film olumlu eleştirilerde almaktadır.
Şu bir gerçek ki bu tarz filmlerin seyircisi sadıktır. Takip eder vizyona giren bu tarz filmleri takibe alır. Bir çoğumuz korku filmlerinde görsellik kimimiz efekt kimimiz oyunculuk ararız. Aslında tüm bunların oluşu filmi izlenir hale getirebilir. Konunun sağlamlığı akıcılığı ve seyirciyi kendi içine çekebilmeyi başarmakta zordur. Her filmin olduğu gibi bu filminde artı eksileri var. Ama bazen bakıyorsunuz bazı filmler tutulmakla kalmıyor serilere dönüşüyor. Yakalanan elektrik devamını getirtiyor demek ki. Elde var olan senaryonuz güzelde olsa altta gereken materyali sağlayamaz ya da sağlam oyuncularla bunu seyirciye yansıtamazsanız boşa kürek çekmiş sayılırsınız. Konu yani senaryo güçlü ise yazılanı perdeye yansıtmak tabi ki yazmak gibi değildir. Birçok şeyi beraberinde ister. Verilen emeğin karşılığını almayı kim istemez. Sonuçta film sektöründe emek veren birçok insan var. Bu işin birde ekonomik yanı var. Çuval dolusu paralar harcanıyor onca insan çekiminde çalışıyor.
Korku sineması yapmak türler içinde en önemli unsurlardan biride kötü karakteri ya da konuyu ortaya yansıtabilmek. Tek mekan tek karakterde filmi sıkıcı hale getirebilir. Teknolojinin geldiği noktada artık filmlerde bile boyutlar arasında geziyoruz. Buda filmleri çekici kılıyor. Harcanan zaman emek para ne derseniz diyin bir film kolay oluşmuyor yazık ki. Ama şu da bir gerçek ki yapımcılarda para kaygısı yaşayacakları filme sıcak bakmıyor. Her şeye rağmen geçmiş ile kıyaslandığında film sektörünün özellikle korku filmlerin geldiği noktada değişiklikler ve yeniliklere rastlıyoruz. Teknoloji bakalım bu sektörü nereye taşır. Korkunun adı görsele dönüşünce ortaya neler çıkar yaşayıp göreceğiz.
Bir yanıt yazın